Birçok insanı pasif içici haline getirip sağlımıza ciddi zararlar veren bir şey vardır ki bu da sigaradır. Sigara zararları bilinmesine rağmen günümüzde tüketimi en çok olan tehlikeli bir maddedir.

Sigara, içerisinde 4000 maddeden oluşan ve ağızdan dumanı çekilerek içilen silindir şeklinde ki nesneye denir. Sigara birçok hastalığın sebebi olarak gösterilmekle beraber ölümle de sonuçlanmaktadır. Sigarayı aldığımız ilk nefes de vücudumuz bundan etkilenmeye başlar. Nabız yükselir, nefes alıp verme hızımız da değişim gözlenir. Diş eti hastalıkları ve ağız kokusu artar. İçinde ki karbon monoksit gazı nedeniyle grip nezle gibi hastalıkların görülmesinde artış gözlenir. İlerleyen zamanlarda göğüs ağrıları başlar bununla birlikte astım gibi hastalıklar görülme riski artar. Kalp de ritim bozukluğu gözlemlenir. Her bir sigara vücudu tahriş edici, kanser yapıcı, kanseri kolaylaştırıcı ve fiziksel bağımlılığa sebep olabilecek 4000 den fazla kimyasal maddeyi barındırmaktadır. Bunlardan birçoğunun kanseri doğrudan tetiklediği ispat edilmiştir. Her yıl dünyada 2.500.000 milyona yakın kişi sigaradan hayatını kaybetmektedir. Bunların başlıca sebepleri akciğer kanseri, kalp hastalıkları ve diğer kanser türleridir. Yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde sigaradan ölenlerin sayısı; terör, trafik kazası gibi diğer ölümlerin toplamından 5 katı fazladır. Bunun yanında sigaranın zararları manevi olduğu kadar maddiyatla da alakalıdır. Yine yapılan bir araştırma sonucuna göre ülkemizde ki yoksul insanların gelirlerinin %10 nu sigaraya harcamaktadır.

Genel bir açıklama yapılacak olursak sigaranın zararları hayatımızı hem maddi hem de manevi yönden etkilemekle beraber psikolojik olarak da etki yapmaktadır. Bu yüzden sonuç olarak verilebilecek mesaj, sigara her nefeste ölüme atılan adımlardır.

DÜNYA ÖLÜYOR


Dünya sessiz, dünya ölüyor… Her gün tükenen nefesler acılar içinde bağıran çocuklar açlıkla mücadele veren yaşamlar…

Dünya ölüyor, her gün gözümüzün önünde her çığlıkta bir bomba hemen arkasından gelen intikam mesajları ve dedikodular… Dünya ölüyor, aç susuz yaşayan insanlar ve hayvanlar bunları bile bile israf edilen milyonlarca ekmek ve yiyecek. Evet, dünya ölüyor peki sen insanoğlu sen ne yapıyorsun bu olaylara seyirci misin yoksa dünyanın biraz daha biraz daha huzur içinde yaşaması için çaba sarf edenlerden misin? Yoksa israfçı zihniyetin arkasında dolanıp aç ve fakir insanları ölüme sürükleyen mi? Unutma insanoğlu sen öldükten sonra dünya yine durur ayakta senin ölümünü beklemez ama yaşadığın süre içerisinde haykır ki dünya torunlarına güzel bir armağan kalsın…

DERİNLİKLER


Bazen derinlere inmek gerekir çok daha derinlere… Mesela Ege ile Akdeniz’in kanlı sularına bakmak gerek tekrar tekrar… Sonra Bodrum’un o insanlık öldü dedirten sahiline bakıp insanlıktan bir gram dahi umut aramak gerekir… Savaşların yüzeysel sebeplerinden ötürü birde derinlerine inmek gerek… Çocukların top oynamak yerine havan topları arasında yaşaması, açlık yüzünden ölümle burun buruna gelmek nedir bilmek gerek… Oradan çok daha derinlere inmek gerek hepimizin kardeş olduğu gerçeğine bakmak gerek… Sonra, sonrası ise içinde kalan vicdan kırıntılarıyla bu derin sebepleri irdelemek gerek… Her şeye bir gerek vardır aslında ama sadece vardır biz ise bu gereklere yüzeyden baktıkça… Birileri derinlerde boğulmaya mahkum olacaktır…